İçimdeki Şeytan Konusu Nedir, Karakterleri Kimlerdir? İçimizdeki Şeytan Aslında Bize Ne Söylüyor?

İçerideki Şeytan, hayata dair tamamen farklı görüşleri olan iki kişinin boşanma sürecini konu alan bir roman. Romanda Macide ile Ömer’in aşk ve boşanma süreçleri anlatılır.

Ömer hayattan ve her şeyden sıkılmış bir gençtir. Vapurda bir kız görünce âşık olur. Ömer kızla konuşmaya gider ve ondan etkilenir. Adının Macide olduğunu öğrenen bu kız, zamanla Ömer’den etkilenmeye başlar.

Macide’nin hayatında bazı zorluklar vardır. Daha sonra İstanbul’a gelir ve Ömer’in evinde yaşamaya başlar. Ömer ve Macide bu duruma evlilik derler.

Ancak Ömer ve Macide çifti zamanla maddi sıkıntılar yaşamaya başlar. Ömer, maddi zorluklar nedeniyle tuhaf davranmaya başlar. Sonunda Macide’nin gözleri önünde başka bir kadın görmek çiftin dağılmasına neden olur.

Ancak Macide ve Ömer’in başına gelen bundan ibaret değildir. Çift, maddi sorunların yanı sıra birçok farklı kaygıyla da karşı karşıyadır.

Ömer: Kitabın ana karakteri Ömer, hem isteyerek hem de inanmayarak kararsız bir karakterdir. Hayata karşı çok olumlu bir görüşü yok. O uyanık. Ancak halktan tecrit edilmiş bir şekilde yaşıyor ve son derece sorumsuz bir insan.

Mac’te: Ömer’le tamamen farklı görüşleri olan bir kadındır. Hayatından taviz vermeyen, duygusal, zeki, sakin ve iyimser bir karakterdir.

Nihat: Kendini diğer insanlardan üstün gören ve kimseyi beğenmeyen bir tiptir. Güçlü olmayı hayattaki en değerli şey olarak görür. Diğer insanlardan daha yeterli yaşamayı görevi olarak görür.

Bedri: Zeki, güçlü ve fazla konuşmuyor. Kendi çabasıyla hayatını sürdürmeye çalışan çalışkan, bilinçli bir karakterdir. Ülkenin entelektüel kişiliklerini yansıtan bir türdür.

Romanda sadece iki gencin aşkına değil aynı zamanda sosyal olaylara da yer verilir. 1940’lı yıllarda Türkiye’nin hem sosyal hem de siyasi durumu aktarıldı. Eserde karakterlerin içsel hesaplaşmalarına sıklıkla yer verilmiş, böylece aynı zamanda psikolojik bir roman da ortaya çıkmıştır.

Özellikle roman kahramanı Ömer’in olaylara bir çözümleme getirmek için kendini sorgulaması ve hesap vermesi manevi açıdan ele alınabilir. Ancak Ömer’in bu düşüncelerini romanın sonundaki ‘İçimdeki Şeytan’a bağlar.

Ömer, yaptığı kötülüklerin, daha doğrusu içsel sorgulamalarının kaynağını İçindeki Şeytan olarak görmektedir. Sabahattin Ali bu duygular “İçimizdeki şeytan bazen iradesizliğimizin, bazen tembelliğimizin, bazen de kararlarımızın sonuçlarına katlanamamanın bir yansımasıdır.”cümlelerle ifade edin.

İçimizdeki şeytan bugün de pek çok farklı isimle anılabilir: ruh, vicdan, irade… Bu faktörler herkes tarafından farklı şekillerde ele alınabilir ve yorumlanabilir. Sabahattin Ali’nin ustaca aktardığı bu unsurlar her okuyucu tarafından farklı anlamlarla ele alınabilmekte ve kişinin kendini sorgulamasına neden olabilmektedir.

• Neden ruhumun ahengini bozdun?

• Unuttum diyemem ama üzerimde bir etkisi yok.

• Unutma ki dünyadaki en kötü şey umudunu kaybetmektir.

• Aşık olmaktan, içten ve çılgınca sevmekten korkuyordu.

• Göğsümüzü dolduran hisler, kullanamadıktan sonra kafamızda uçuşan fikirler neye yarardı?

• Bazen tüm insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum.

• İçimizdeki şeytan o kadar da ince olmayan bir kaçıştır. İçimizde şeytan yok. İçimizde acizlik var, tembellik var, iradesizlik var, cehalet var ve hepsinden daha müthiş olan ne var ki; gerçeği görmemek için.

• İçimde birikmiş olan duyguların bir anda patlayıp beni zerreciklere ayırmasından korkuyorum.

Bu kitabı okudun mu? Yorumlarda buluşalım!